Yabancı bir ülkede ticari faaliyet gerçekleştirmek istediğiniz zaman, öncelikle bilmeniz gereken şeylerden biri de söz konusu ülkenin iş kuralları hakkında biraz araştırma yapmanız gerektiğidir. Bu sağduyunun gereğidir; özellikle de kıta değiştiriyorsanız. Yakınlardaki ülkeler aynı alışkanlıklara ve uygulamalara sahip olabilir; fakat her zaman olmasa da, uzaklardaki ülkeler genellikle saygı göstermeniz gereken tamamen farklı bir kültüre sahiptir. Yapabileceğiniz ilk şey ilgili ülkeye gittiğinizde kimseyi rencide etmemek için ülke kültürü hakkında yazılar okumaktır.
Bu Hindistan için de geçerlidir; dünya ülkelerinin çoğundan farklı bir kültüre sahiptir. Hindistan’da bir şirketle işbirliği kurmayı düşünmeden önce, Hindistan iş kuralları hakkında bilgi edinmelisiniz. Bazı şeyleri tuhaf bulabilirsiniz; diğer hususlar ise mantıklıdır çünkü kültürlerinde köklü bir şekilde yer etmiştir. Yine de, kimse tüm bu bilgilere sahip olarak dünyaya gelmemiştir; fakat bu yazı size temel bilgileri verecektir. Bilmeniz gereken ilk şey Hindistan’daki iş mantığıdır. Daima bir patron vardır ve Hindistan’da patronlar, daha alt düzeyde bir kişinin yapabileceği bir iş mevcutsa neredeyse hiçbir şey yapmazlar. Bu kaba bir şey veya sorumsuzluk değildir; daha ziyade bir statü sembolüdür. O kişi şu anda olduğu konuma yükselebilmek için çok çalışmıştır ve bunun sonucunda, şu anda dinlenmektedir. Bu, bir liderin sorumluluğuyla karıştırılmamalıdır. Mesai genellikle saat 10’da başlar, ki bu diğer ülkelerdekine göre biraz daha geç bir saattir. Ancak, bazı şirketler bunu değiştirmeye çalışmakta ve trafik sıkışıklığına denk gelmemek için mesaiyi saat 7’de başlatmaktadır. Hindistan’da iki iş türü vardır. Bunlardan ilki, sizin de hâkim olduğunuz modern iş türüne oldukça benzerdir. Bu da, yatırımcıların ve bilindik ticari unsurların olduğu anlamına gelmektedir. İkinci tür ise, aile işidir. Hangi iş türüne atıfta bulunacağınız size kalmıştır. Her iki durumda da, kararlar en yüksek düzeydeki kişi tarafından verilmektedir. Bu elverişlidir; zira orta düzey bir çalışan ile müzakere etme çabasından sizi kurtarabilecektir. Selamlaşmaya gelince, Hindistan’da hiyerarşinin çok önemli olduğunu bilmelisiniz. Bunun sonucunda, ne zaman bir konferans salonuna girseniz veya birtakım kişilerle öğle yemeğinde görüşmeye gitseniz, ilk önce odadaki en yüksek düzeydeki kişiyi selamlamalısınız. Ayrıca, oradaki yaşça en büyük kişiyle de başlamalısınız. Bu önemli bir saygı göstergesidir. Aynı zamanda, Hintliler unvanlara çok değer verirler. Eğer konuştuğunuz kişinin bir unvanı varsa, daima unvanını kullanmalısınız. Örneğin, eğer bahsettiğiniz kişi bir doktor veya profesörse, bu kişiyle konuşurken veya onlardan bahsederken daima söz konusu unvanı kullanmalısınız. Eğer böyle bir unvan söz konusu değilse, Bay, Bayan veya Sayın ifadelerini kullanmalısınız. Hintlilerle iş yapmak için konuşma sanatında kendinizi geliştirmelisiniz. Muhteşem bir konuşmacı olmanıza gerek yok; fakat neleri söylemeniz ve neleri söylememeniz gerektiğini bilmelisiniz. Hintliler kriket, film ve politika gibi olağan konulardan konuşmayı çok severler. Hintliler ayrıca, yakın zamanda meydana gelen düzenlemeler hakkında konuşmayı da severler. Eğer ne hakkında konuşacağınıza dair hiçbir fikriniz yoksa bu konularda biraz araştırma yapmalısınız. Hintlilerle konuşurken yapmanız gereken en önemli şey kültürleridir çünkü kültürleriyle çok gurur duyarlar. Ayrıca, tarihleri hakkında bir şeyler biliyor olmanız Hintliler üzerinde olumlu bir izlenim yaratacaktır. Hintliler İngilizce ve Urduca konuşmaktadır. İletişim konusunda bir sıkıntı yaşamazsınız. Ancak, olağan konuşmalarda ‘asla’ konuşulmaması gereken en önemli konu dindir. Hintliler çok hoşgörülü insanlardır ama din hakkında konuşmaktan hoşlanmazlar. Ayrıca, Hintliler HAYIR gibi olumsuz kelimeleri kullanmazlar. Bu nedenle, onların aslında hayırı kastediyorken ‘belki’ dediklerini duyacaksınız. Ancak, çok anlaşılır bir vücut diline sahiptirler. Duymak istediklerinizi size anlatabilirler. Dolayısıyla, eğer biri evet diyorsa, fakat başını onay vermekle kabul etmeme arasında bir şekilde hareket ettiriyorsa, bu hayır demektir. Açık bir cevap almak için bunu fark etmeye çalışın. Eğer bir toplantı planlayacaksanız, bunu bir ay öncesinden yapmalısınız. Evet, bu uzun bir süre; ancak, işler bu şekilde çalışıyor. Hintliler dakikliği sevse de, muhtemelen toplantınıza geç geleceklerdir. Yaygın bir tutum olduğundan bunu kötü bir işaret olarak algılamayın. Eğer erkekseniz daima takım elbise giymelisiniz ve eğer kadınsanız pantolon ceket takımı veya dizlerinizi kapatan bir etek/elbise giymelisiniz. Hindistan sıcak bir ülke olduğundan, ceketi çıkarabilir ve uzun kollu gömleğinizle oturabilirsiniz. Hindistan’da iş ortamlarında dahi hediyeler verme geleneği vardır; ancak, hediyeyi alan kişi misafir ayrılana kadar hediyeyi asla açmaz. Fakat bir Hintliye deri veya deri eklentili bir şeyi asla vermemelisiniz. Hintlilerin çoğu vejetaryendir ve bunu rencide edici bulacaklardır. Ayrıca, hangi hayvanın onlar için kutsal olduğunu biliyorsunuz, değil mi? Öğle yemeğine gittiğinizde, solak dahi olsanız, sağ elinizle yemelisiniz. Bunun nedeni, Hintlilerin sol elin pis olduğunu düşünmeleridir. Ayaklar da pistir; dolayısıyla, asla ayaklarınızı birine doğrultmamalısınız. Fakat baş gökyüzüne en yakın olan kısımdır ve ruhun tahtı olarak kabul edilmektedir. Asla bir Hintlinin başına dokunmamalısınız, bu bir çocuk dahi olsa. Gördüğünüz üzere, herkesin fikri kendini bağlar. Hintliler en yaygın iş alışkanlıklarına sahip olmayabilirler; ancak, bu işler nasıldır bilirsiniz. Yabancı bir ülkeye gittiğinizde, kendi kurallarınızı değil, o ülkenin kurallarını izlemeniz gerekmektedir. Ayrıca, kurallara uymanız işiniz için de en iyisi olacaktır. Başarı şansınız çok daha yüksek olacaktır. Ayrıca, söz konusu listede izlemeniz mümkün olmayan herhangi bir kural olmadığını kabul ediyor olmalısınız.