Uganda Doğu Afrika’da yer alan güzel bir ülkedir ve genellikle Afrika’nın incisi olarak anılmaktadır. Batılı bir turist olarak, oradaki bazı şeyleri can sıkıcı bulabilirsiniz; fakat neden Uganda’yı mekân olarak seçtiğinizi hatırlamalısınız. İlk olarak, insanların çoğu Uganda’ya safariler için gider. Safariler vahşi yaşamı görmek ve onunla etkileşime geçmek için mükemmel bir fırsattır ve bu diğer herhangi bir ülkede yapabileceğiniz bir şey değildir. Elbette Afrika ülkeleri hayvanlar âleminde bulunan neredeyse tüm hayvanlarla dolu olduğundan aşırı derecede tedbirli olmanızı tavsiye ederiz. Ayrıca, rehberinizi dinlemelisiniz. Daha önceden gitmemiş olduğunuz bir yere seyahat ettiğinizde, o yer hakkında biraz okuma yapmalısınız. Bu başarılı ve hoş bir gezi gerçekleştirmenizi sağlayacaktır. Uganda'da turistler için çok fazla kural mevcut değildir. Yine de, ayrılmadan önce farkında olmanız gereken birkaç husus vardır. Aşağıda Uganda geziniz hakkında bazı temel bilgileri bulacaksınız. Uganda’yı ziyaret etmek için en iyi zaman, istediğiniz zamandır. Sıcağa dayanıklıysanız ideal bir zaman yoktur. Ne de olsa, bir Afrika ülkesinden bahsediyoruz. Sıcaklık derecesinin çok yüksek olabileceğini akılda tutmalısınız. Uganda’da sadece iki mevsim yaşanır; ancak bu sıcaklık derecelerine değil yağış seviyelerine bağlıdır. Mevsimlerden ilki havanın çok sıcak fakat dayanılabilir nitelikte olduğu kuru mevsimdir. İkincisi ise yağışlı mevsimdir. Yağışlı mevsimde Uganda’ya giden insanların çoğu oraya araştırma amaçlı olarak gitmektedir; dolayısıyla, sıcak mevsimde gitmelisiniz. Yine de, bol bol su içtiğiniz ve önleyici kıyafetler giydiğiniz sürece bir sorun yaşamazsınız. Güneş kreminizi unutmayın. İnsanların Uganda’ya gitmelerinin en yaygın nedenlerinden biri goril safarisidir. Evet, kulağa rüya gibi geliyor ve gorilleri doğal ortamlarında görmek asla unutamayacağınız bir deneyim olabilir. Fakat bu tür bir safari için iyi donanımlı olmalısınız. Doğanın derinliklerine gideceksiniz; dolayısıyla, özel kıyafetlerinizi unutmayın. Ayrıca, fazla miktarda çorap götürdüğünüzden emin olun. Nem ayaklarınızı deli gibi terletebilir. Önemli olan nokta, goril safarisine gittiğinizde tur rehberinizi dinlemeyi unutmamanızdır. Bunu söylemek üzücü olsa da, rehberlerini dinlemediği zaman insanların ölebilmesi söz konusudur. Goriller sakin hayvanlardır ve genellikle şiddetli hareketlerde bulunmazlar. Ancak, kendilerini tehdit edilmiş hissederlerse, başınız büyük belaya girer. Devasa bir erkek goril aniden ortaya çıkıp sizi dümdüz edebilir. Tur rehberleri nasıl davranılması gerektiğinin yanı sıra nelerin yapılması ve nelerin yapılmaması gerektiğini bilirler. Ayrıca, bir şeyler ters giderse, rehberler stresli durumlarla başa çıkabilecek niteliktedir. Dolayısıyla, kendinizi iki yaşındaki bir çocuk, tur rehberinizi de anneniz gibi düşünün. Bunu yaptığınız sürece, oldukça eşsiz bir deneyim yaşayacaksınız. Uganda nakit paraya dayalı bir toplumdur; dolayısıyla, geziniz için yanınızda nakit para getirmeniz en iyisi olacaktır. Tahmin edebileceğiniz üzere, Kampala ve diğerleri gibi büyük şehirlerde kredi kartınızı kullanabileceğiniz yerler vardır; fakat tüm geziniz boyunca kart kullanabileceğiniz yerler bunlarla sınırlıdır. Uganda'da ATM’ler vardır; ancak, para çekme ücreti yaklaşık %5’tir. Kartlarınıza güvenmektense, yanınızda ABD doları getirebilir ve ülkeye vardığınızda bozdurabilirsiniz. Bu da sizi uygunsuz anlarda nakit paranızın bitmesi stresinden kurtarır. Eğer daha da fazla macera arıyorsanız, Ay Dağlarında yürüyüşe gidebilirsiniz. Manzara mükemmeldir ve doğanın pek çok harikasını görürsünüz. Ancak, bunu yapmak için doğru zamanı bulmalısınız. Ay Dağlarını yağışlı mevsimde keşfetmeniz daha iyi olacaktır. Tavsiye edilen tarih, havanın çok sıcak olmadığı Mayıs ayıdır. Sarf edeceğiniz beden gücü ve yüksek sıcaklık rahat bir kombinasyon değildir. Birkaç saatte bir sıcaktan bayılırsanız tırmanış yapamazsınız, değil mi? Doğayı bir kenara bırakırsak, kentsel alanları da ziyaret edebilirsiniz. Kampala heyecanlı bir gece hayatı olan canlı bir şehirdir. Çok fazla eğlenebilir, içebilir ve hatta dans edebilirsiniz. Uganda bu tür turizm konusunda hala gelişmektedir; dolayısıyla, beklentilerinizi buna göre şekillendirmelisiniz. Yine de, insanlar sizi samimi karşılarlar ve eğlence fırsatlarından mahrum kalmazsınız. Uganda, mutfağıyla meşhur değildir. Yine de, her ülke sizi yemek yapma becerileriyle etkileyecek diye bir kaide yoktur. Bazı yerel özel yemekleri yiyebilirsiniz; fakat beklentileriniz yüksek olmasın. Ayrıca, midenizi rahatsız edebileceğinden asla musluk suyu içmeyin. Ancak, şişelenmiş su geniş çaplı olarak mevcuttur. Uganda’ya gittiğinizde, yerli halkla iletişim kurmak biraz güç olabilir. Bazı Ugandalılar İngilizce konuşabilirler ve bu Ugilizce dili tüm turistlerin biraz komiğine gider. Ugilizce gerçek bir dil değil, Ugandaca etkileşimli İngilizce gibidir. Size de komik gelecektir; ancak konuşan insanlarla dalga geçmeyin. Ugandalılar gerçekten çaba sarf eder ve siz de bu çabayı takdir etmelisiniz. Son olarak, kuru mevsimde tüm Uganda şehirlerinin neredeyse her zaman tozlu olduğunu akılda tutmalısınız. Bu hoşunuza gitmeyebilir; bu nedenle, kentsel alanları yağışlı mevsimde keşfetmenizi tavsiye ederiz. Kuru mevsimi şehirleri çevreleyen tüm doğal harikalara ayırabilirsiniz. Her ne kadar bunlar çok fazla olmasa da. Uganda söz konusu olan maceraysa ilk tercihiniz olmayabilecek olsa da ciddi anlamda azımsanan bir yerdir. Goril yürüyüşüne gidebilecek olmak bile Uganda’yı ölmeden önce gidilmesi gereken yerler listenize eklemek için yeterli bir sebeptir. Afrika ülkesinin diğer tüm doğal güzelliklerini de unutmayın.